Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun, 3. nükleer santral için longoz ormanlarıyla meşhur İğneada’nın düşünüldüğünü söyledi. Çevreciler projeye tepki göstererek, “Türkiye nüfusunun yaklaşık 30-35 milyonunun etki altında olduğu bölgede kaza olursa felaket olur” diyor.
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
Mersin ve Sinop’tan sonra 3’üncü nükleer santral için Kırklareli’nin longoz ormanlarıyla meşhur İğneada kasabasının düşünüldüğü açıklandı. Çevreciler ise düşünülen projeye hem ekolojik sistemin öleceğinin gerekçe göstererek hem de yoğun nüfusun bulunduğu bölgedeki kaza riski yüzünden karşı çıkıyor.
Çinliler ve Amerikalılarla görüşülüyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun 3. nükleer santral için şöyle konuştu: “3’üncü nükleer santral için Kırklareli İğneada bölgesinde arkadaşlarımız yoğunlaşıyorlar. Muhtemelen 3’üncü santrali de orada kurmak niyetindeyiz, aynı teknolojiye dayalı olarak firmalarla anlaşmalar veya görüşmeler devam ediyor. Şu an 3’üncü de Çinliler ve Amerika’nın Westinghouse firmasıyla mutabakat zaptı şeklinde bir anlaşma imzalandı, onlar bir çalışma yapıyorlar ama tabii ki bu diğer firmalara açık değil anlamına gelmez. Bu konuda teklif vereceklerle görüşüyoruz. Japonların yine ilgisi var, bu nükleer tesisin teknolojisinin de aynı olmasını istiyoruz.”
Soğuk deniz suyu
İğneada’ya 2011 yılından beri bir nükleer santral düşüncesi dillendiriliyordu. Bir kaç kez etüt çalışması yapılsa bile proje resmi olarak açıklanmadı. Bölge halkı hem termik santral hem de ilçeye yapılacak limana karşı kampanyalar yürütüyor. Uzmanlar nükleer santral için İğneada’nın düşünülmesinin nedeninin bölgedeki deniz suyunun soğukluğu olduğunu belirtiyor. Bu sayede, nükleer santralin soğutulması deniz suyuyla yapılabiliyor ve işletme maliyeti ciddi oranda düşüyor.
“İğneada’da yaşanacak nükleer kaza felaket olur”
Çevre Hukuku Derneği Başkanı avukat Hasan Sever ise projeye neden karşı olduklarını şöyle anlatıyor: “Bölge 15 milyon insanın yaşadığı İstanbul’a kuş uçuşu 120 km yani çok yakın. Dünyada sadece 3 örneği bulunan ekolojik sitem harikası longoz ormanına sahip. Göçmen kuşların geçiş güzergahı ve bir çok balığın yumurtlama alanı burada bulunuyor. Burada yapılacak bir nükleer santral tüm bu ekolojik yaşamı yok edecek. Ayrıca Bulgaristan’a çok yakın uluslararası hukuki sorunlar çıkabilir. Gerçi Bulgaristan’ın da bölgede atıl bir santrali bulunuyor. Bölge milli park olduğu için inşaat yapılamaz. İğneada’da yaşanacak bir kaza Kocaeli’ne hatta Sakarya’ya kadar olan hat üzerinde yaklaşık 30-35 milyon insanın yaşadığını düşündüğümüzde Türkiye için felaket olur. Almanya 2020’ye kadar 30 nükleer santralini kapatma kararı aldı. Güneş enerjisiyle elektrik ihtiyacının neredeyse yüzde 35’ini karşılıyor. Güneşli gün sayısı Türkiye’nin neredeyse yarısı. Dünya Çernobil ve Fukuşima kazası sonrası nükleer teknolojiden vazgeçerken, insan hatasına açık böyle bir sistemde neden ısrar ediliyor?
Doğa harikası
Dünyada 3 yerde bulunan İğneada Longozu (subasar) yani tabanı suya batmış göl olan ormanı, 5 göl, 671 tür bitki, 481 kuş, 61 tür memeli, 28 tür tatlı su balığı, 311 tür böcek, 25 tür sürüngeni barındırıyor. İğneada Longozu, Yıldız (Istranca) Dağları’ndan Karadeniz sahillerine akan derelerin taşıdığı alüvyonların birikmesi ve mevsimsel olarak sular altında kalması sonucunda oluştu.
Turizm bölgesine nükleer santral olamaz
Kırklareli’nin Demirköy İlçesi’ne bağlı tatil beldesi İğneada’ya nükleer santral yapılmasının planlandığının açıklanması, bölge halkının tepkisini çekti. Demirköy Belediye Başkanı MHP’li Muhlis Yavuz da dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın kendisine “Yapılmayacak” dediğini söyleyerek, “Turizm bölgesine nükleer santral kurmak istiyorlar, böyle bir şey mümkün değil” dedi.
NOT: Haberin 15 Ekim 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/3-uncu-nukleer-santral-igneada-ya-planlaniyor-873965-gundem/) okunabilir.