Bartınlı Ağalı ailesinin yaşadıkları Türk filmlerini aratmıyor. Ailenin büyük oğlu Bilal, 8 yıl önce karaciğer yetmezliğinden hayatını kaybetti. Evlat acısına ancak 4 ay dayanabilen baba Mehmet Ağalı, kendini asarak intihar etti. Bu olaydan 8 yıl sonra ailenin diğer oğlu Mehmet, tamir etmek için çıktığı trafoda elektrik akımına kapılarak öldü. Tam felaketler bitti derken bu kez ailenin en küçük oğlu Yaşar Ağalı’ya, yıllar önce kaybettiği ağabeyi gibi siroz teşhisi konuldu. Ağalı ailesi kendisini yeni bir ölüm haberine hazırlarken en küçük kardeş Fatma, karaciğerini ağabeyine vererek kötü giden filmi mutlu sonla bitirdi.
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
10 çocuklu Ağalı ailesinin Türk filmlerini aratmayan hikayesi bundan 8 yıl önce başladı. İstanbul’da kapıcılık yapan ailenin büyük oğlu Bilal Ağalı’ya karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Yıllarca devlet hastanelerine tedavi için giden Bilal Ağalı bir türlü iyileşemedi. Karaciğer yetmezliği siroza dönen Bilal’in önce vücudu sarardı. Gözleri tamamen kör olan Ağalı hastalıkla daha fazla mücadele edemeyerek 42 yaşında hayatını kaybetti.
Evlat acısına dayanamadı
Bilal’in ölümü ailede büyük bir yıkıma neden oldu. Oğlununher gün biraz daha ölüme yaklaştığı süreçteelinden hiçbir şey gelmemesinin acısını her gün içinde yaşayan baba Mehmet Ağalı bir türlü kendisini toparlayamadı. Evlat acısına ancak 4 ay dayanabilen Mehmet Ağalı Bartın’daki evlerinin terasına kendini asarak intihar etti.
8 yıl sonra gelen felaket
Kötü kader Ağalı ailesinin yakasını bırakmadı. Babasıyla aynı ismi taşıyan Mehmet, geçtiğimiz Ramazan bayramında Bartın’daki köyüne gitti. Elektrik işleriyle uğraşan 52 yaşındaki Mehmet Ağalıköydeki bir arızayı gidermek için trafoya çıktı. Trafoda elektrik akımına kapılan Mehmet Ağalı’nın ölümü aileye yıllar sonra kötü kaderini tekrar hatırlattı.
Ağabeyiyle aynı kader
Ağabeyinin beklenmedik ölümüyle yıkılan 3 çocuk babası Yaşar Ağalı daha acısını yaşayamadan kendisiyle ilgili aldığı kötü haberle yıkıldı. Temizlik firmasında çalışan ve yıllar önce ölen ağabeyi Bilal gibi Hepatit B hastalığına bağlı karaciğer yetmezliği çeken Yaşar Ağalı ilaçlarla tedavi olmaya çalıştı. 4 yıl süren çabanın ardından son yapılantahlillerinde doktorlar Yaşar Ağalı’ya hastalığının ilerleyip siroza çevirdiğini söylediler.
Kötü kadere kız kardeşi dur dedi
Ağalı ailesi bir kardeşi daha siroza vermemek için harekete geçti.Ataşehir Memorial Hastanesi Organ Nakli ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. K. Yalçın Polat ile temas kuran Ağalı ailesi Yaşar’ın organ nakliyle kurtulabileceği bilgisini aldı. Yaşar’ın durumu gün geçtikçe kötüye gittiği için karaciğer naklinin hemen yapılmasına karar verildi. Önce kızının karaciğerinin uygunluğuna bakıldı. Ancak uygun olmayınca diğer akrabalarla temasa geçildi. Yaşar’a iyi haber Bartın’da yaşayan ikiz kız kardeşlerinden biri olan Fatma’dan geldi.
Ağabeyine can verdi
Ağabeyi Yaşar’ın durumunu öğrenir öğrenmez İstanbul’a gelen Fatma Ağalı hemen kontrollerden geçti. Karaciğerini ağabeyine vermesinde bir sorun olmadığı belirlenen Fatma, Prof. Dr. K. Yalçın Polat ve ekibi tarafından ameliyata alındı. Başarılı geçen ameliyatın ardından Fatma’dan alınan karaciğer ağabeyi Yaşar’a takıldı.
Ağabeyim gibi öleceğimi düşündüm
Kötü kaderin bir türlü yakalarını bırakmadığını anlatan Yaşar Ağalı, “Yıllardır karaciğerimde sıkıntı vardı. Bunun için ilaç alıyordum. Ama ilaçlar hastalığımın ilerlemesini durdurmamış. Doktorlar ağabeyim gibi siroz olduğumu söyledi. Ben de ağabeyim gibi öleceğimi düşündüm. Kız kardeşim Fatma bana annem gibi hayat verdi. Dünyalar benim oldu. Hayataonun sayesinde tekrar başladım” diyor.
Aynı kaderi yaşamak istemedim
8 yıl önce bir ağabeyini siroz yüzünden kaybeden ve aynı kaderi bir daha yaşamak istemediğini anlatan Fatma Ağalı, “Yaşar ağabeyimi de aynı hastalıktan kaybetmekten çok korktum. Yıllardır felaketler yakamızı bırakmıyordu. Bu kadar bilinçli olsaydık belki Bilal ağabeyimi de karaciğerimi verip kurtarabilirdim.Karaciğerimi vermek için bir saniye bile düşünmedim. Dünyaya bir kere daha gelsem yine hiç düşünmeden ağabeyime karaciğerimi verirdim” dedi.
Hayata yeniden başladı
İki kardeş arasındaki karaciğer naklini gerçekleştiren Ataşehir Memorial Hastanesi Organ Nakli ve Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. K. Yalçın Polat, Bu tür vakalarda tek alternatifin karaciğer nakli yapmak olduğunu belirterek “Hastamız merkezimize başvurduğunda karaciğer yetmezliğinin son aşamasındaydı. Bundan sonra onu bekleyen tehlikeler daha fazlaydı. Nakil olmadıkları takdirde bu tür rahatsızlıkları olan hastalarımızı maalesef bir süre sonra kaybediyoruz.Hastamızın ismi kadavra listesinde yer alıyordu ancak Türkiye’de kadavra sayısı az olduğu için bu süre içinde organ bulunamadı. Alternatif olarak canlı vericilerin tetkiklerini yaptık. Önce kızı ile ilgili detaylı bir değerlendirme yapıldı ancakuygun olmadığına karar verdik. İkiz kardeşinin her yönüyle uygun olması hastamız için bir şanstı. Karaciğer nakliyle hayata dönmüş oldu. Düzenli kontrollerini yaptırdığı ve yaşam tarzına dikkat ettiği takdirde kendisini çok sağlıklı bir hayat bekliyor” diye konuştu. Prof. Dr. K. Yalçın Polat, Türkiye’nin karaciğer nakli konusunda teknik ve altyapısını son yıllarda çok geliştirdiğini, 2002’de 150 olan karaciğer nakil sayısının günümüzde bin 250’ye çıktığını belirtti.
Not: Haberin 10 Kasım 2014 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/ailenin-kaderini-degistiren-nakil–695459-yasam/) okunabilir.