Atatürk’ün hayatıyla ilgili 20 yıldır araştırmalar yapan Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Ali Güler, Atatürk’ün pek bilinmeyen son günlerini anlattı. Güler, Atatürk’ün ölmeden önce son sözünün “Aleykümesselam” olduğunu söyledi. İşte Ali Güler’in anlatımıyla Atatürk’ün son günleri.
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
“Hasta haliyle askeri birlik denetledi”
“Atatürk’ün hastalığı ilk olarak 1938 Ocak ayında Yalova’da belirti verdi. Kanamalr ve kaşıntılar başladı. Doktorlar muayenede karaciğerinin büyüdüğünü görüp sirozdan şüpheleniyorlar. Ondan sonra hem yerli hem de yurtdışından uzmanlar getiriliyor. Ancak Atatürk’ün hastalığı Hatay meselesi olduğu için kamuoyundan saklanıyor. Fransızlar meselenin çözümünde geri adım atar endişesiyle duyurulmuyor. Kendisi de programını aksatmıyor. Hatta hasta haliyle çıktığı Mersin seyahatinde askeri birlikleri bile denetliyor.”
“Civalı ilaçla zehirlenmedi”
“Atatürk iddia edildiği gibi mason doktorlar tarafından civalı ilaç verilerek zehirlenmedi. O dönem civalı Saligran adlı bir idrar söktürücü kullanıyordu. İlaç karında biriken suyu atabilmesi için veriliyordu. Ancak yeterli olmadığı için 3 kez ponksiyon (karından sıvı alma) yapıldı. Araştırmalarımda gördüm ki 1950’ye kadar civasız bir diüretik yok. Tıp alemi böyle bir ilaçla daha tanışmamış bile.”
“Ölüm sebebi kanlı karaciğer iltihabı”
“Atatürk’ün ölüm sebebi siroz denilen kanlı karaciğer iltihabı. Doktor raporlarına göre sirozun nedeni ise alkol kullanması. Atatürk’e otopsi yapılmamasının sebebi 1938’in Ocak ayından itibaren takip edilmesidir. Temmuz’da hastalığı artıyor. Ani bir şekilde ölmediği için otopsiye gerek görülmemiş. 10 Kasım günü neden otopsi yapılmadığı detaylı bir raporla anlatılıyor. Raporda doktorlar ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı’nın imzası var.”
“Gece öldü iddiası doğru değil”
“Atatürk’ün ölüm anının gece olduğu ancak tören yapılamayacağı gerekçesiyle 09.05 olarak ilan edildiği iddiası da doğru değil. Son dönemi dakika dakika takip edildi ve raporlandı. Celal Bayar’ın Ankara’ya Bakanlar Kurulu’na gönderdiği 9 Kasım 1938 gecesi saat 24.00’da gönderdiği bir telgraf var. Orada emri hak vaki olunca ne yapmak gerekiyor diye soruyor. Orada Atatürk’ün daha ölmediğini ama ölümün yakın olabileceğini söylüyor.”
“Son sözü Aleykümesselam”
“Atatürk’ün son komaya girişini bize Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak anlatıyor. Çevrede kütüphanecisi Nuri Ulusu, sofra şefi İbrahim Ergüven, berberi Rve Ali Kılıç var. Özel hekimi Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp muayene sırasında Atatürk’ten dilini uzatmasını istiyor ama Atatürk dilini içeri çekiyor. Sonra kafasını sağa çevirip, yattığı yerden sağ tarafında biriyle konuşur gibi ‘Aleykümesselam’ diyerek 8 kasım 1938 saat 19.00’da komaya giriyor. Vefat edene kadar geçen 38.5 saat boyunca bir daha konuşmuyor.”
“Azrail’e selam verdi”
“Ben Nahl Suresi 32’in ayet ve Vakıa Suresi 91, 92’inci ayetlerde anlatılan inançlı bir insanın ölüm anının gerçekleştiğine inanıyorum. Atatürk dindardı ya da dinsizdi diye tartışmadan yaşanılanı anlatıyorum. Ben Kuran-ı Kerim’de anlatıldığı gibi Atatürk’ün ruhunu almaya gelen Azrail’e selam verdiğini düşünüyorum.”
Not: Haberin 10 Kasım 2014 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/ataturk-un-son-sozu-aleykumesselam-695451-gundem/) okunabilir.