Katili akrabaları anlattı: “Onun içi pisti”
Özgecan’ı vahşice öldüren Suphi Altındöken’in akrabaları utanç içinde. Amcası ve kuzenleri, “uzun zamandır görüşmüyorduk. Soyadımızı değiştireceğiz. Baba-oğul görüşülecek insanlar değiller. İçleri dışları pis, kalpleri kötü. Çok kişiye zararları oldu. çok ah aldılar” diyor.
Özgecan Aslan’ın katil zanlısı Suphi Altındöken’in karısı Neslihan Altındöken, 4 yaşındaki oğlu B.’nin soyadını değiştirmek için mahkemeye başvurdu. Suphi Altındöken’in bazı kuzenleri de soyadlarını değiştirmek için dün dava açtı.
İLKER AKGÜNGÖR – KENAN BUTAKIN / MERSİN
Özgecan Aslan’ı hunharca öldüren Suphi Altındöken’in yakınları ve arkadaşları, annesi Naciye Tan’ın oğlu için “her çocuk melek doğar” dediği bir gencin Türkiye’yi yasa boğan bir canavara dönüşümünü anlattı. Kuyumculuk yapan babası Necmettin Altındöken bir dönem çok varlıklıydı. Ama kuyumcu dükkânları yaklaşık 15 yıl önce soyuldu. Bundan sonra zar zor açılan yeni dükkân tutmadı ve iflas etti. Bu süreçte zenginliğini kaybeden Necmettin Altındöken’in tavırları değişti. Hem karısını hem de çocuklarını dövmeye başladı. Evde hep dayak ve kötü muamele yaşandı. İlk başta el üstünde tutulan ve rahat büyüyen Suphi, bir anda her gün dayak yiyen bir çocuğa döndü. İlkokulu bitiremediği gibi uyuşturucu madde de kullanmaya başladı.
7-8 ay evden çıkmadan yaşadı
Şimdi 26 yaşında olan Suphi Altındöken yaklaşık 10 yıl önce motosikletiyle bir trafik kazası yaptı. Bu kazada yaşlı bir kadın kötürüm kaldı. Geçirdiği trafik kazasında 2 kez kalbi duran Suphi Altındöken şok cihazıyla iki kez hayata döndü. Kafatasının yarısı kırıldığı için alındı. Kafatasının tahrip olan bölümüne yapay doku takıldı. Zarar gören çenesi yeniden yapıldı. Zedelenen beyni için ameliyat geçirdi. Bu sürecin başında 12 gün komada kaldı. Arkadaşları ve yakınlarının anlatımına göre Suphi’deki olumsuz değişim bu kazayla başladı. Devamlı tıraş olduğu berber Volkan Zeytinci, Suphi Altındere’nin yaklaşık 7-8 ay hiç evden çıkmadan yaşadığını hatta tıraş etmek için bile eve gittiğini anlatıyor.
Düğününden önce babasını bıçakladı
Yaklaşık 5 yıl önce babası Suphi için sanayide bir hırdavatçı dükkânı açtı. Burada çaycılık ve temizlik yapan eşi Neslihan ile tanıştı. Ailesi izin vermeyince Neslihan’ı kaçırdı. Ancak hırdavatçı dükkânı da iflas etti. Ardından bir cep telefonu dükkânı açmak için kuzeni Serdar’dan yardım istedi. Bir toptancıdan açılacak dükkan için 5 bin dolarlık telefon alındı. Ama bu borcu da ödemeden ortadan kayboldu. Borcu kefil olan kuzeni ödemek zorunda kaldı. Bu arada evdeki şiddet tam gaz devam ediyordu. Eşini kaçırarak evlenen Suphi Altındere, düğününden 2 gün önce tartıştığı babasını bıçakladı.
Eşi boşanma davası açtı
Kaçırdığı eşinin ailesi ve bıçakladığı babası ile kendisiyle görüşmeyen akrabaları gelmediği için 15-20 kişilik sadece arkadaşlarının katıldığı bir düğün yapıldı. Bir yıl sonra oğulları B. doğdu. Suphi Altındöken bu süreçte kamyonlarda şoförlük yaptı. Ancak armut dibine düşer misali, annesi, kız kardeşi ve karısını devamlı dövüyordu. Yaptığı birçok işte dikiş tutturamayan genç adam en son Özgecan’ın bindiği Mersin TOK minibüslerinde şoförlük yapıyordu. Diğer zanlı Fatih Gökçe de aynı minibüste muavin olarak çalışıyordu. Suphi Altındöken’in evliliği de yolunda gitmiyordu. Devamlı dövdüğü eşi Neslihan geçtiğimiz günlerde boşanmak için dava açtı. Ancak eşi tarafından tehdit edilen genç kadın, 22 Ocak’taki duruşmada yaşadığı korku yüzünden boşanmaktan vazgeçti.
Soyadlarını değiştirmek için mahkemeye başvurdular
Özgecan Aslan’ı hunharca öldürdüğü iddia edilen katil zanlıları Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken’in yakınları soyadlarını değiştirmek için mahkemeye başvurdu. Pazartesi günü mahkemeye başvurduğu öğrenilen Suphi Altındöken’in eşi Neslihan Altındöken, 4 yaşındaki oğlu B.’nin babasıyla aynı soyadı taşımasını istemiyor. Ayrıca Tarsus’un en köklü ailelerinden olan Altındöken’in bazı kuzenleri de dün soyadlarını değiştirmek için dava açtı.
“Ailecek reddediyoruz”
Suphi Altındöken’in Tarsus’ta kuyumculuk yapan amcasının oğlu Serdar Altındöken, “Ailecek onları reddediyoruz. Başımızı öne eğdiler. Tanıdıklarımızdan selamı sabahı kesenler oldu. Facebook’ta arkadaşlıktan çıkarıyorlar. Bizim bir suçumuz olmamasına rağmen dükkânlarımızdaki tabelalardan soyadlarımızı kaldırıyoruz. Dün önce eşi Neslihan, 4 yaşındaki oğulları bu canavarlarla aynı soyadı taşımasın diye mahkemeye başvurdu. Kuyumculuk yapan ağabeyim Edip çocukları daha kötü yaftalanmasınlar diye ve kuzenim Behzat da dün soyadlarını değiştirmek için dava açtı. Dedem Tarsus’un en eski kuyumcusu. İlk dükkânı 1930’da açmış. Nüfus memurları altın dökerken gördükleri için bu soyadı vermişler. Ben babama kıyamadığım için soyadımı değiştirmiyorum. Ancak babamı ilaçlarla uyutabiliyoruz. Çok kötü etkilendi” dedi.
“Amcam ilk ben öldürürüm dedi”
Suphi’nin bir başka kuzeni Serkan Altındöken ise “Benim elime geçse parçalarım. Amcam Mehmet, polise yakalarsam ilk ben öldüreceğim o şerefsizleri dedi. Asla hapisten çıkmalarını istemiyoruz. Görüşülecek insanlar değiller. İçleri, dışları pis ve kalpleri kötü. Elini versen kolunu alamazsın. Çok kişiye zararları oldu. Çok ah aldılar. Çok kişiye borç taktılar. Özgecan’ın ailesinin acısını paylaşıyoruz. Utanç içindeyiz. Bu soyadıyla yaşamak kadersizlik” diye konuştu.
NOT: Haberin 18 Şubat 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/bir-caninin-anatomisi–741166-gundem/) okunabilir.