Üniversite gençliğinin nasıl yaşadığı ve Türklerin yaşlanmaya karşı nasıl baktığını gösteren ilginç iki araştırma.
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
Üniversite öğrencilerinin alışkanlıklarını inceleyen ‘Kampüsün Nabzı’ araştırmasına göre, üniversite öğrencilerinin kira, fatura gibi sabit giderlerin dışında, kişisel harcamaları ayda ortalama 613 TL’ye geliyor. ilde, 22 devlet ve vakıf üniversitesinde, 1.312 öğrenciyle yapılan araştırmaya göre, öğrencilerin hayatta vazgeçemeyeceği başında yüzde 56 ile cep telefonu yüzde 38 ile internet geliyor. Teknolojiyi yakından takip eden gençlerin yüzde 94’ü, yani neredeyse tamamı akıllı cep telefonu kullanıyor ve telefonlarını ortalama 2-3 yılda bir değiştiriyorlar. TV hala en önemli takip aracı olsa da, Facebook, Twitter, Instagram ve diğer sosyal medya sitelerinin kullanımı yüzde 68. Gençlerin yüzde 96’sı laptop/pc/tablet cihazlarından en az birine sahip. PC kullanımı erkekler arasında daha yaygınken, kızlar tableti daha çok kullanıyor.
Gelir kaynakları cep harçlığı
Üniversiteli gençler arasında kredi kartı kullanımı ise oldukça yaygın. Araştırmaya katılanların yüzde 63’ü kredi kartı kullandığını belirtirken, her 5 gençten 1’i cüzdanında birden fazla kredi kartı taşıyor. Gençler en sık kullandıkları kredi kartını taksit seçenekleri nedeniyle tercih ettiklerini belirtiyor. Üniversitelinin ana gelir kaynağı ailelerinden aldıkları cep harçlığı. Birçok batı ülkesinden farklı olarak Türk gençleri üniversiteden mezun oluncaya kadar ailelerine maddi olarak bağımlılar. Sadece yüzde 16’sı okurken aynı zamanda çalışmakta ve kazandığı parayı gelir kaynağı olarak kullanıyor. En büyük harcama kalemlerini yeme içmenin oluşturduğu üniversite gençliğinin yüzde 56’sı haftada en az birkaç kez Kafe veya restorana, yaklaşık yarısı ise haftada en az bir kez fast food restoranına gidiyor.
Arkadaşlarıyla yaşıyorlar
Gençlerin üçte biri aile yanında yaşarken, yurtta kalanları da göz önüne alındığında yüzde 59’u arkadaşları ile beraber yaşıyor. Üniversite gençlerinin çoğunluğu 30 yaşına geldiğinde iyi bir kariyer yapmış olmak istiyor. Yalnızca dörtte birinin evlenme hayali varken, beşte biri çocuk sahibi olmayı, 30 yaşına kadar sahip olmak istediği ilk 3 şeye dahil ediyor. Çocuk sahibi olmayı isteyenlerin yüzde 64’ü evlenmekte istemiyor. Yüzde 12’si 30 yaşına kadar zengin olma hayaline sahipken, yüzde 39’u eğitimini bitirdikten sonra işe başlamayı düşünüyor. Öğrencilerin yarısından fazla yurtiçi veya yurtdışında eğitimine devam etmek istiyor.
DİĞER ARAŞTIRMA
Türkler yaşlanmaktan korkmuyor
‘Sen Çok Yaşa’ projesi için İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Balıkesir, Adana, Samsun, Kayseri, Trabzon, Erzurum, Antalya, Gaziantep ve Malatya olmak üzere 13 şehirde 662’si kadın ve 658’i erkek, 1320 kişiyle yapılan araştırmaya göre Türklerin yüzde 71’i yaşlanmaktan korkmuyor. Konu yaşlanmak olunca en korkusuz şehirler sırasıyla Malatya (yüzde 89), İzmir (yüzde 84) ve Balıkesir (yüzde 80). Araştırmaya katılanların yüzde 47’si ‘yaşımın gerektirdiği gibi yaşıyorum’ derken, yüzde 53 kaç yaşında olduğunu umursamadan içinden geldiği gibi yaşıyor.
Fiziksel zayıflık ve kronik hastalık
Katılımcıları 65 yaşından sonra insanları en çok sağlıklı olmak (yüzde 42), daha sonra ise huzur (yüzde 26) mutlu ediyor. Bunları yüzde 26 oranında aileyle birlikte olmak takip ediyor. Yaşlanmaktan korkanlar, onları en çok korkutan şeylerin sırasıyla ölüm (yüzde 53), fiziksel zayıflık (yüzde 41) ve kronik bir hastalığa yakalanmak (yüzde 35) olduğunu söylüyor. Bunları hafıza kaybı (yüzde 31) ve maddi yetersizlik (yüzde 22) izliyor. Ankete katılanların yüzde 68’i yaşlandığında da eşine hâlâ eskisi gibi âşık kalacağını düşünüyor. Özellikle Trabzonlular (yüzde 100), Gaziantepliler (yüzde 82) ve Adanalılar (yüzde 73) bu konuda kendilerinden oldukça emin. Ankaralıların ise yüzde 60 yaşlandıkça eşine karşı duyacağı aşkın değişeceğini söylüyor.
Kadınlar sağlıklı besleniyor
Katılımcı kadınlar yüzde 57 ‘si sağlıklı beslenmeye daha çok dikkat ederken, erkeklerde bu oran yüzde 49. En sağlıklı beslenen kentler sırasıyla yüzde 68 ve yüzde 67 ile Adana ve Balıkesir. En sağlıksızlar ise yüzde 54 ile İstanbul ve Gaziantep. Yaşlandıklarında hayat kalitesi ve yaşam tarzlarının aynı kalacağını düşünenler yüzde 53 olurken, “daha iyi olacak” diyerek pozitif düşünenler yüzde 20’de kalıyor; yüzde 17 ise ‘daha kötü olacak’ diyor. Şehir azında ise hayat kalitesi ve yaşam tarzlarının aynı kalacağına Trabzonlular yüzde 70, Adanalılar ve Ankaralılar yüzde 66 oranında inanan ve yaşlılık dönemine olumlu bakıyor.
NOT: Haberlerin 13 Mart 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan halleri buralardan (http://www.gazetevatan.com/universiteli-ayda-613-tl-harciyor–749231-yasam/ ve http://www.gazetevatan.com/yaslanmaktan-korkmuyoruz–749232-yasam/) okunabilir.