Başbakan Erdoğan, yüzde 51.8 oy oranıyla Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanı koltuğuna oturmayı garantiledi. Peki bu oy oranı tatmin edici mi? Çatı adayı İhsanoğlu başarılı mı başarısız mı? Merak edilen soruları siyaset bilimciler yorumladı.
Çankaya kapısını nasıl açtı?
İLKER AKGÜNGÖR – KENAN BUTAKIN / HABER MERKEZİ
Başbakan Erdoğan, yüzde 51.8 oy oranıyla Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanı koltuğuna oturmayı garantiledi. Peki bu oy oranı tatmin edici mi? Çatı adayı İhsanoğlu başarılı mı başarısız mı? Merak edilen soruları siyaset bilimciler yorumladı
‘Demirtaş’a CHP’den oy kaydı’
– Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu (Sabancı Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi): “30 Mart Yerel Seçimlerine göre, seçmende bazı küçük oy davranışı değişiklikleri var. AKP’ye oy veren seçmen sayısında hafif bir artış oldu. Bu pek beklenen bir durum değildi. Çünkü artışı açıklayabilecek bir durum ortada yok. Partinin albenisini arttıracak bir gelişme yaşanmadı. Büyük oy düşüşü HDP hariç diğer partilerde oldu. HDP’deki artış bekleniyordu çünkü Demirtaş sol söylemi iyi kullandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, büyük oy verme değişikliği CHP ve MHP’ye daha önce oy vermiş olan seçmenlerde gözüktü. Onlar da büyük ölçüde seçime katılmamış gibi gözüküyor. CHP seçmeninin bir kısmı Demirtaş’a oy vermiş, MHP seçmeninin küçük bir kısmı ise AKP liderini tercih etmiş gözüküyor.”
‘Ayrı adaylarla 2. tura kalırdı’
– Prof. Dr. Ali Çarkoğlu (Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi): “Katılımın düşük olmasını bekliyordum. Büyük bir rekabet olmadan Erdoğan’ın kazanacağı beklentisi katılımı düşürdü. İki parti çatı aday yerine ayrı aday belirleselerdi seçim 2. tura kalırdı. Ama yanlış hesap sandıktan döndü. Demirtaş’ın en büyük sorunu Kürt partisi adayı olarak algılanması. Buna rağmen yüzde 10’a yakın oy alması kendini değiştirebileceğini gösteriyor. Halkı da ikna edebiliyorlar ama bu vakit alacak. Genel seçime Demirtaş rahat girerken CHP ve MHP’de liderlik kavgası olabilir. HDP, Türkiyelileşme yolunda barajı geçebilir.”
‘Atatürk’ten daha uzun kalır’
– Doç. Dr. Ali Balcı (Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi): “Karadeniz ülkenin en uzun sahiline sahip ama, seçimlerde burasını sahil şeridinden sayan yok. Adaylar üzerinden okursak seçime şöyle de bakılabilir; Türkiye’de muhafazakar/sağ oylar yüzde 90’ın üstündeymiş. Cumhurbaşkanlığı seçiminin en önemli sonuçlarından biri, Kürtlerin ‘Türkiyeli bir siyasete’ daha fazla oy veriyor olması. Seçime ilişkin bir başka ilginç ayrıntı ise bu seçimler Erdoğan’ın Atatürk’ten fazla iktidarda kalabileceğini ortaya koydu. Atatürk 15 yıl iktidarda kaldı. Erdoğan’ın şu anda iktidardaki 11’inci yılında. Cumhurbaşkanlığı sonunda 16 yılı tamamlayarak en uzun iktidarda kalan lider olacak.”
Sandık sürprizi!
Boy veren de var mevsimlik işçi de
30 Mart’ta oy kullanan 5 milyon seçmen sandığa gitmedi. İPSOS’a göre en çok fireyi CHP-MHP’nin aksine Ak Parti verdi, tam 2.4 milyon oy kaybetti.
Kim niye gitmedi
İPSOS Araştırmalar Enstitüsü’nün araştırmasına göre Köşk seçiminde oy kullanmayanların yüzde 46’sı yerel seçimde Ak Parti’ye oy vermişti. Bu oran CHP’de 21, MHP’de 19, HDP’de ise yüzde 10 çıktı.
Erdoğan yüzde 52.5
AK Parti toplamda 2.4 milyon oy, CHP-MHP ittifakı ise 2 milyon oy kaybetti. Katılım oranı son yerel seçimdeki gibi yüzde 89.3 olsaydı, Erdoğan’ın oyu 52.5’in üzerine çıkacak, İhsanoğlu’nun aynı kalacaktı.
Neden?
Seçmenin gitmemesindeki en büyük neden yüzde 40’la memlekette ya da tatilde olmaları. Yüzde 15’i çalıştığı (mevsimlik işçiler) için gitmedi, yüzde 20 adayı beğenmedi.
Sandığa gitmeyen kimin seçmeni?
10 Ağustos’ta toplam 14.4 milyon seçmen oy kullanmadı. 30 Mart’a göre sandığa gitmeyenlerin sayısı ise 5 milyon. 3 aday da kendi seçmeninin oy kullanmadığını iddia etti. Araştırma şirketleri ise bölündü. Cumhurbaşkanlığı seçiminde katılım oranı yüzde 74.12’de kaldı. 55 milyon 692 bin 841 kayıtlı seçmenin 41 milyon 283 bin 773’ü oy kullandı. Kullanılan oyların 40 milyon 545 bin 902’si geçerli, 737 bin 871’i geçersiz sayıldı. 30 Mart seçimlerinde ise katılım oranı yüzde 89’a kadar çıkmıştı. Bir başka deyişler 30 mart’ta sandığa giden 5 milyon seçmen, bu kez oy vermemeyi tercih etti.
‘En çok fire AK Parti’den’
“Boy verme oy ver” kampanyasına rağmen çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçmeninin oy vermek yerine tatili seçtiği öne sürüldü. hatta MHP Lideri Bahçeli, oy vermeyen seçmeni fırçaladı. Ancak oy vermeyenler arasında Erdoğan ve Demirtaş’ın seçmeninin daha fazla olduğu da iddialar arasında. Zira memleketine giden veya mevsimlik işçi olarak başka şehirlerde çalışanların da büyük kısmı bu iki adayın seçmen profiline uyum sağlıyor. Araştırma şirketleri ise ikiye bölündü. İPSOS’un araştırmasına göre en çok fireyi Ak Parti ile CHP verdi. Sandığa gitmeyenlerin yüzde 46’sı Ak Parti, yüzde 21’i CHP, yüzde 19’u MHP, yüzde 10’u ise HDP seçmeniydi. Ak Parti 2.4 milyon oy, CHP-MHP ittifakı ise 2 milyon oy kaybetti. Oy kullanmayanların yüzde 40’ı memleketinde, seyahatte ya da tatilde olduğu için sandığa gitmedi. Yüzde 15’i çalışıyordu.
‘Yüzde 40 tatildeydi’
Köşk seçiminde katılım oranı 30 Mart’ta olduğu gibi yüzde 89.3 olsaydı Erdoğan yüzde 52.5 oy, İhsanoğlu ise yüzde 38.5 oy alacaktı. Ancak Gezici Araştırma Şirketi de sandığa gitmeyenlerin yüzde 58’inin CHP, yüzde 22’sinin Ak Parti, yüzde 11’inin ise MHP seçmeni olduğunu tahmin ediyor. AK Partililer ‘Kesin kazanırız’ rehavetiyle sandığa gitmedi, CHP’liler ise kazanacaklarına inanmadı.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Kimi ‘Zaten kazanacağız’ diye gitmedi, kimi ‘Kaybedeceğiz’…
– Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Tosun: Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları Marmara bölgesi örneğinde incelendiğinde, ülke genelindeki katılımın üzerinde bir katılım gerçekleşmiştir (% 79.1) Fakat, 2014 yerel seçimleri ilçe belediye meclis üyeliği ve il genel meclisi üyeliği seçimleriyle karşılaştırdığımızda, katılımın 11.3 puan azaldığı görülüyor. Son yerel seçime göre her 5 seçmenden 1’i sandığa gitmemiştir. Sandığa gitmeyen seçmenlerin ağırlıklı olarak bir partiden olduğunu söylemek güçtür. Nitekim, illerin katılım oranı farkıyla aday oylarının ilişkisel analizine bakıldığında, istatistiksel olarak anlamlı pozitif ya da negatif ilişki gözlenmemiştir. Bunun anlamı; bu seçimde AK Parti, CHP ve MHP’den sandığa yönelmeyen seçmen oranının birbirine yakın olduğu.
‘Demirtaş’ın oylarını ekmek parası vurdu’
– Gezici Araştırma Şirketi Yöneticisi Murat Gezici: “Sandık başı anketinde, sandığa gelmeyenlerin yüzde 58’nin CHP, yüzde 22’sinin Ak Parti, yüzde 11’nin MHP, yüzde 9’nunun ise BDP olduğunu gördük. Her seçmenin sandığa gitmeme nedeni farklı. Örneğin Ak Partililer sonucun kesin olduğuna inandığı için gitmedi. Bu rehavet onları sandığa götürmedi. Ancak CHP’ye baktığımızda bir çok etken bir araya geliyor. CHP seçmeni adaylarının kazanacağına inanmadı, en büyük etken bu. İkinci etken ise kampanya seçmeni sandığa götürecek kadar güçlü değildi, seçmene heyecan vermedi. Ağustos ayı mevsimlik işçi dönemi, ayrıca inşaat bektörü etkili oldu. Böyle olunca Demirtaş’ın kalelerinde bile katılım oranı düştü. BDP seçmenini ‘ekmek parası’ vurdu.
‘Herkes sandığa gitse çatı adayın oyu artardı’
– Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer: “Seçimde sandık başına gitmeyen tatilciler, mevsimlik işçiler ve protestocular var. MHP ve CHP’den gösterdikleri çatı adaya oy vermem diyenler var. Güneydoğu’da mevsimlik işçi problemi olmasa herkes evinde oturuyor olsa Demirtaş’ın oyları bir miktar daha artacaktı. Kıyı kesimlerde oy verme oranı biraz daha yüksek olsaydı bu kez de çatı adayın oyları yüksek olacaktı. Ege’de katılım oranı yüzde 80 oranında bu yüzde 85 olsaydı çok şey fark edebilirdi.”