Tutuklanan polisler, birbiriyle ilgisiz binlerce kişiyi dinlemekle suçlanıyor. En ilginç suçlamalardan biri ise öz kardeşini dinlettiği öne sürülen emniyet müdürü Mesut Yılmaz’a ait. Yılmaz’ın doktor kardeşi, ‘dinleme’ iddiasını doğruladı ancak ekledi: “Abim benim çalınan cep telefonumu, kayıp bir silahı bulmak için dinletti”
‘Cebi’ çalınan kardeşini Ergenekon’dan dinletti!
Tutuklanan polisler, birbiriyle ilgisiz binlerce kişiyi dinlemekle suçlanıyor. En ilginç suçlamalardan biri ise öz kardeşini dinlettiği öne sürülen emniyet müdürü Mesut Yılmaz’a ait. Yılmaz’ın doktor kardeşi, ‘dinleme’ iddiasını doğruladı ancak ekledi: “Abim benim çalınan cep telefonumu, kayıp bir silahı bulmak için dinletti”
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
Emniyete yapılan ‘paralel yapı’ operasyonunda gözaltına alınan ve tutuklanan polislere yöneltilen suçlamaların temeli, yasa dışı telefon dinlemeleri. ‘Selam terör örgütü’ adı altında yapılan dinleme listelerinde olduğu öne sürülen isimler arasında kimler yok ki. Ünlü sanatçılardan gazetecilere, Başbakan’dan bakanlara birbiriyle ilgisiz binlerce ismin dinlendiği öne sürülüyor. Kuzenini dinlettiği iddia edilen Ergenekon’un efsane savcısı Zekeriya Öz’ün ardından, emniyet müdürü Mesut Yılmaz da kardeşini dinleterek ‘dinleme’ furyasını bir başka boyuta taşıdı!
Ergenekon’dan dinlendi
Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı rapora göre Mesut Yılmaz, Cerrahpaşa’da doktor olan kardeşi Mehmet Yılmaz’ın dinlenmesi için evrakları imzaladı. Bu evraklara göre doktor Mehmet Yılmaz, 10 Mayıs 2008’de Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek imzasıyla dinlenmeye başlandı. Ertesi gün mahkemeden izin alınarak 3 aylık dinleme yapıldı. Doktor Mehmet Yılmaz ilk üç ay organize suç örgütü üyesi olduğu iddiasıyla dinlendi. Sonraki süreçte ise Ergenekon üyesi olduğu iddiasıyla 3 ay daha dinlendi.
‘Polisin silahı çalındı’
VATAN’ın ulaştığı doktor Mehmet Yılmaz, dinleme olayını doğruladı ve şunları anlattı: “Ağabeyim kalçasından sakatlık geçirip ameliyat olana kadar her hafta Halkalı Polis Lojmanları’ndaki halı sahada maç yapardık. Tarihi tam net hatırlamıyorum ama 2008’de yine maç yaptık. Ağabeyim ve arkadaşlarının geldiği sivil polis araçları biz top oynarken soyulmuş. Kapılar ve camlar kırılmıştı. Araçta bulunan telefonum, ayakkabılarım, eşyalarım ama daha da önemlisi bir polisin silahı çalınmıştı. Benim telefonumun IMEI numarası üzerinden hakim kararıyla silahın bulunabilmesi için izleme yapıldı. Çalan adam telefonu kapatmış. Telefonda hat yok. Sonradan da satmış. Telefon 9-10 ay sonra bir ikinci el satıcısında bulunarak bana geldi. Benim telefonumun dinlenmesi söz konusu bile değil. Ben mağdur değilim. Ağabeyim benim canımdır, kanımdır.”
EMNİYET MÜDÜRÜNÜN AVUKATI:
‘Dinleme değil tespit’
Tutuklu emniyet müdürü Mesut Yılmaz’ın avukatı Hüseyin Ataol ise VATAN’a şunları söyledi: “O zamanlar Ergenekon’la ilgili çalışmalar yapıldığı için silahın bu amaçla çalınmış olabileceği ve başka bir amaçla kullanılabileceği endişesi olduğundan dolayı kendi adına kayıtlı telefon için Mesut Bey hakimden tespit kararı istiyor. Telefonla ilgili dinleme değil tespit yapılıyor. Bu telefonla alakalı üç dönem tespit kararı alınmış. Önce organize suçtan girmişler. Sonra Ergenekon’dan şüphelenilmiş. Asıl olarak silahı bulmaya çalışıyorlar. Ancak silah bulunamıyor.”