Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu olan TEDMEM’in 2014 Eğitim Değerlendirme Raporu’na göre Türk eğitimi 2014’ü sorunlarla boğuşarak geçirdi. Rapor eğitimin en önemli unsuru olan öğretmenlerin durumunun acilen iyileştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
İLKER AKGÜNGÖR / HABER MERKEZİ
Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu olan TEDMEM, Türk eğitim sisteminin etkisiz ve yetersiz oluşunun nedenleri üzerine kapsamlı bir araştırma yaparak 2014 Eğitim Değerlendirme Raporu hazırladı. Rapora göre Türk eğitimi 2014’ü de bir çok sorunla boğuşarak geçirdi.
FATİH’te öğretmen ve içerik önemsenmiyor
Rapora göre tüm öğrencilere tablet dağıtılacak FATİH Projesi’yle ilgili etki analizi yapılması şart. Türkiye’de bilgisayar temelli eğitimin yaygınlaştırılması amacıyla yürütülen önceki projelerde olduğu gibi, FATİH Projesinde de yatırımın büyük kısmı alt yapı ile donanıma ayrılması eleştiriliyor. Niteliği artırmada ön koşul olan öğretmen eğitimi ve e-içeriklere önem verilmediği vurgulanıyor. Kamuoyunda ilkokul 1’den itibaren zorunlu din dersi ve Osmanlıca eğitimle gündeme gelen Milli Eğitim Şurası’nın bir yöntem olarak miadını doldurduğu belirtiliyor.
Öğretmenlere uygulama ağırlıklı ders
Raporda öğretmenlerin durumu önemli bir yer tutuyor. Araştırmalara göre öğretmen niteliğinin öğrenci başarısına etkisi yüzde 30. Bu noktada öğretmen eğitiminde teorik derslerden çok uygulama ağırlıklı derslere ağırlık verilmesinin bir zorunluluk olduğu dile getiriliyor. Ancak bu vurguya rağmen MEB’in tümüyle uzaktan eğitim gibi seçeneklerle öğretmen eğitimi vermesi gibi uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca aynı okulda uzun süredir çalışan öğretmenlerin rotasyonuyla ilgili sosyolojik durum, iş verimi yada tükenmişlik gibi öğretmen odaklı çalışma yapılmaması da eleştiriliyor.
Öğretmene ‘not veremiyorsun’ mesajı
Raporda TEOG’un eski sistem ve eski mantıktan farklı olmadığı belirtilerek, öğretmenlere, ‘siz not vermeyi beceremiyorsunuz, o nedenle merkezi uygulama yapıyoruz’ mesajının verilmesinin doğru olmadığına dikkat çekiliyor. Ayrıca üniversite girişlerde sınavsız geçiş ile birden fazla kaynağa dayalı geçişlerin arttırılması gerektiği savunuluyor. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre eğitim almaları için öğrenme merkezi ve kariyer ofislerinin kurulması öneriliyor.
Okullarda yakıt, temizlik ve fotokopi sıkıntısı var
Raporda dershanelerin dönüşümü ihtiyaçlar düşünülmeden ortaya konulan bir düzenleme olarak yer alıyor. MEB bütçesinin yüzde 31 artmasına rağmen okulların yakıt, temizlik, fotokopi ve benzeri harcamalarındaki sıkıntıların giderilemediğine dikkat çekiliyor. Ayrıca Türkiye’nin Finlandiya düzeyinde verimli bir eğitim sistemine sahip olabilmesi için öğretmen maaşlarını yüzde 129 oranında arttırması gerektiği belirtiliyor. Türkiye’nin okullaşma artmasına rağmen öğrenci başına yapılan harcamalarda OECD ortalamasının çok gerisinde kalındığı vurgulanıyor.
NOT: Haberin 13 Şubat 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/ogretmene-yuzde-129-zam-bizi-finlandiya-gibi-yapar–739583-gundem/) okunabilir.