“İyi öğretmen olmadan eğitimde başarı hayal”

Son 5 yılda LYS sonuçlarında özellikle sayısal ve yabancı dil derslerinde yaşanan düşüş korkutuyor. Eğitimciler çözümün sorunlar yaşanan sınav sistemini düzeltmek, doğru alan öğretmenleri yetiştirmek ve eğitim sisteminin devamlı değiştirilmesinden vazgeçmek olduğunu belirtiyor.

2 Temmuz 2015 Vatan Gazetesi 6. sayfa
2 Temmuz 2015 Vatan Gazetesi 6. sayfa

İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ

LYS testlerinde sorulan soruların yapılma ortalamasının 5 yıllık periyotta ciddi bir düşüş yaşaması endişe doğurdu. Geçen yıla göre bu yıl geometri ve İngilizce dışında matematik yerinde sayarken diğer derslerde soru çözme ortalaması arttı. Ancak 5 yıllık periyotta coğrafya dışında soru çözme ortalamasının yükseldiği başka bir ders olmadı. Matematikte 5 yılda yaklaşık 6, geometride 5, tarihte 4.5, kimyada iptal edilen 2 sorunun doğru kabul edilmesine rağmen 3 ve edebiyatta 1 puanlık düşüş yaşandı.

İngilizce ve Almanca’da çakıldık
Yabancı dildeki gerileme ise daha da endişe verici oranlara ulaştı. 80 sorunun sorulduğu LYS yabancı dil testlerinde 5 yıl önce 44.49 olan Almanca ortalaması 26.56’ya, 27.75 olan İngilizce ortalaması ise 20.07’ye geriledi. Sadece Fransızca’da 35.33 olan ortalama 35.60’a çıkarak 0.3 puanlık bir artış gösterdi.

“Teknoloji ve binalar eğitimin kalitesini arttırmıyor”
Prof. Dr. İrfan Erdoğan (İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı)
Son 10 yılda biçime yönelik teknoloji, araç ve gereç, inşaat ve bina gibi alanlardaki iyileştirmeler maalesef eğitimin kalitesine yansımıyor. Eğitim sistemi yorgun. Öğretmenler ve yöneticilerde bir atalet var. Öğretmenlerin motivasyonu yeterli değil. Merkezi sınavları yapan ÖSYM ve MEB gelgitler yaşıyor. 9 yıl öncesine kadar yapılan eleme odaklı, tek sınav değiştirilerek müfredat odaklı, çoklu sınavlara geçildi. İki sınav arasında çok fark var ve geçişteki problemler sonuca yansıyor. Sayısal alanlardaki sorun YÖK’ün uzun bir süredir öğretmen sınavlarında alan bilgisini geri planda tutmasından kaynaklanıyor. Sınavlarda matematikten çok eğitim bilimlerine yönelik sorular soruldu. Sınavlarda ne sorulursa öğrenciler ona çalışır. Eğitim fakülteleri için öğrenciler alan bilgisine değil sınav yöntemine yoğunlaştı. Genç öğretmen adayı alanı olan matematik yerine sınavda kendine sorulacak sorularla ilgilendi.

“Sorular biraz kolaylaştırılmalı”
Prof. Dr. Ali Baykal (Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi)
LYS sıralamaya dayalı bir seçme sınavıdır. Ülkemizdeki eğitim çok iyi de olsaydı yine bir sıralama yapılacaktı ve sınav ortalamaları tam olmayacaktı. Hatta bütün adaylar bütün soruları çözseler seçme yapılamayacaktı. Bu ilkeyi hatırımızda tuttuktan sonra sonuçlara bakarsak elbette eğitim sistemimizin başarı ortalamasının ‘ortalama şansın’ üstüne çıkamadığını görüyoruz. Her testte soru sayısını seçenek sayısına bölerseniz ‘ortalama şans’ başarısını görürsünüz. Ben şanstan farklı bir şey ölçtüğümüze güven duymak için soruların kolaylaştırılmasından yanayım. Ayrıca 30 soruyla bir eğitim programı değerlendirilemez.

“Bakanların sistem değiştirme yetkisi olmamalı”
Prof. Dr. Mehmet Sağlam (Eski Milli Eğitim Bakanı)
Yargı ve eğitim meselesini ciddiyetle ele alıp halletmemiz lazım. Asıl olan insani gelişme. Dünyada eğitimi çok iyi olan Finlandiya ve Japonya gibi ülkeler incelenmeli. Her gelen Milli Eğitim Bakanı’nın sistem değiştirme yetkisi olmamalı. Bunları bir esasa bağlamadıkça eğitimde sorunlar devam eder. Matematik ve geometride başarı ilk önce doğru dürüst öğretmeni yetiştirmekten sonra da değer vermekten geçiyor. Matematik ve fen ağırlıklı yetiştirip sonra alakasız sorular sorarak olmaz. Evrensel bilimi ortaya koymak lazım.

NOT: Haberin 2 Temmuz 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/iyi-ogretmen-yetistirmeden-olmaz-808171-gundem/) okunabilir.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.