Önceki gece sahur vakti İstanbul merkezli dev bir operasyon yapıldı. 115 gözaltı kararı çıkarıldı, emniyetin üst düzey kadrolarında görev yapmış eski emniyet müdürlerinin de aralarında olduğu 100 polis gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyonda zanlılar hakkında, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs, casusluk, yasadışı dinleme, görevi kötüye kullanma gibi çok sayıda suçlama var.
SAHUR BASKINI!
VATAN EKİBİ İZLEDİ: Mehmet Ali DEMİR- Volkan KOÇ- Elif ALTIN-Gülçin ACAR-Çağdaş ULUS-İlker AKGÜNGÖR | 23 Temmuz 2014 Çarşamba – 2:30
100 emniyet amiri ve polis memuru gözaltında
Önceki gece sahur vakti İstanbul merkezli dev bir operasyon yapıldı. 115 gözaltı kararı çıkarıldı, emniyetin üst düzey kadrolarında görev yapmış eski emniyet müdürlerinin de aralarında olduğu 100 polis gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyonda zanlılar hakkında, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs, casusluk, yasadışı dinleme, görevi kötüye kullanma gibi çok sayıda suçlama var.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan iki ayrı soruşturma çerçevesinde önceki geceden itibaren İstanbul Terörle Mücadele ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri operasyonlar düzenledi. İstanbul başta olmak üzere İzmir, Diyarbakır, Şanlıurfa, Kocaeli’nin de aralarında bulunduğu 22 ilde eşzamanlı olarak yapılan operasyonlarda savcılık tarafından 115 kişi için gözaltı kararı verilirken, aralarında eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski İstanbul İstihbarat Müdürü Erol Demirhan, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, İstanbul eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy, İstanbul eski Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürü Hayati Başdağ’ın da bulunduğu 100 kişi gözaltına alındı.
Hedef 4 şubenin eski müdürleri
Operasyonun hedefi, emniyetin istihbarat, terör, mali suçlar ve bilişim suçları olmak üzere 4 ana şubesinin eski müdürleriydi. Operasyon iki ana bölüme ayrıldı. Bunlardan biri ‘Selam’ örgütü adı altında yapılan, aralarında Başbakan ve bakanların da olduğu binlerce kişinin yasa dışı dinlemeleriyle ilgiliydi. Bu dinlemeleri yaptığı iddia edilen 76 kişi için ‘casusluk’ suçlamasıyla yakalama ve gözaltı kararı çıkarıldı. Diğer operasyon ise bu dinlemelere yasal zemin hazırlamak için evrakta sahtecilik yaptığı ve görevlerini kötüye kullandığı iddia edilen polislere yönelik oldu. Bu operasyonda da 39 şüpheli için yakalama kararı çıkarıldı. Böylece iki etapta toplam 115 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılan operasyonda, dün akşama kadar 100 polis gözaltına alındı. Haseki Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen gözaltındaki polisler, daha sonra sorgu için Emniyet’e götürüldü.
‘Selam’ın amacı casusluktu’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu operasyonlarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ‘Selam’ örgütüyle ilgili soruşturmaya ‘yeterli delil olmadığı’ gerekçesiyle takipsizlik verildiğine dikkat çekti, ancak şu ifadeleri de ekledi: “Selam-tevhid adlı örgüte yapılan soruşturma adı altında Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ı ve bakanlarının diğer yetkililerle olan görüşmeleri kaydedildi, MİT müsteşarı kod adıyla örgüt üyesi olarak dinlendi. Ancak gerçekte amaçları casusluktu. Soruşturmada ayrıca 250 civarında içlerinde milletvekili, hakim, basın mensubu, üst düzey bürokrat olan kişi sahte belgelerle ilgisi olmadıkları, yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçeleriyle dinlendi, bu işlemin tamamen özel amaçlı yapıldığı, devletin güvenliği ile ilgili olmadığı anlaşıldı.”
İşte operasyonun ilk beş numarası!
Bine yakın kişiyi cezaevine yolladılar
Operasyonun ilk 5 ismi Eski İstanbul İstihbarat Dairesi Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Atayün, Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse, Eski Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ, Eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy olarak belirlendi.
Dosyaları kabarık
İstanbul’da sürdürülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan polis şeflerinin dosyası kabarık. Gözaltına alınan polis şeflerinin başlattığı soruşturmalarda birçok delilin kurmaca olduğu iddia ediliyor. 17-25 Aralık, Balyoz, Ergenekon, KCK ve Devrimci Karargah gibi operasyonlarda bine yakın insanı tutuklatan polis şeflerinin açtıkları soruşturmalarda tutuklu sayısı 50’ye düştü.
Köstebek de gözaltında
Resmi üniformasıyla gözaltına alınan polis memurunun gözaltı olacağına dair bilgileri sızdırdığı tespit edilince alındığı ortaya çıktı. Gözaltı listesinde ismi olmayan üniformalı polis memurunun adı son anda listeye eklendi.
Lahmacun söyleyen polis de mi alındı?
Operasyon kapsamında 17 Aralık’ta, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Abdullah Bayraktar’ın oğlunun ofisinde arama yaparken bacak bacak üstüne atan, elinde tespihle ofis çalışanlarına lahmacun siparişi verdiği belirtilen Başkomiser Recep Can’ın da olduğu öne sürüldü. Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından Başbakan Erdoğan Trabzon’da yaptığı konuşmada Can’a tepki göstermişti. Can operasyon sonrası görevden alınmıştı.
En kritik davaların başında hep o vardı
ALİ FUAT YILMAZER: Türkiye, Ali Fuat Yılmazer adını ilk kez Hrant Dink cinayetiyle öğrendi. İddiaya göre polis muhbiri “büyük ağabey” Erhan Tuncel, Dink’in öldürüleceğini Emniyet’te 27 kez söylediğini açıklamıştı. Yılmazer’in cinayetteki sorumluluğu Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından rapor edildi. Buna göre, Ali Fuat Yılmazer’in başında olduğu İstihbarat Dairesi C Şubesi, İstanbul’a “suikast notu” yerine “eylem notu” geçmişti. Hrant Dink öldürüldü, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdür Ahmet İlhan Güler görevinden alındı.
Ergenekon, Balyoz, OdaTV
Güler’in yerine de Dink’in öldürüleceği bilgi notunu gizlediği öne sürülen Ali Fuat Yılmazer atandı. Yılmazer, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdür koltuğuna oturdu ve Ergenekon operasyonlarının düğmesine bastı. Kısa sürede İstanbul Emniyet Müdür yardımcılığına yükseldi ama istihbarat şube yine onun sorumluluğuna verildi. Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes, Islak İmza, Amirallere Suikast, Karargâh Evleri, İnternet Andıcı, Emin Arslan, Casusluk, Hanefi Avcı ve son OdaTv operasyonlarının başında yer aldı. Bu davaların mimarı olan Yılmazer’in Oda Tv soruşturmasının ardından görev yeri değiştirilmiş ve pasif göreve atanmıştı. Tayini ise ocak ayında Tunceli’ye çıkarılmıştı. Yılmazer bir süre sonra emekli olmak için dilekçesini Emniyet Genel Müdürlüğüne sunmuş ardından da emekli edilmişti.
MİT krizinin baş aktörü
YURT ATAYÜN: MİT krizinin baş aktörü olan Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Atayün, Hakan Fidan’ı KCK soruşturmasında “delilleri” hazırlayıp savcıya sunduktan sonra gözaltına almak için savcıdan izin aldı. 8 Şubat 2012’de MİT müsteşarı Hakan Fidan ve ekibinin KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldığı günlerde görevinden alınıp önce Ankara ve Malatya’ya ardından İstanbul’a bir ilçeye gönderildi. Atayün, KCK ve Odatv soruşturmalarının yanı sıra Ergenekon davasının bazı dalgaları ile yasadışı sol örgütlere yönelik düzenlenen operasyonlara da imza attı.
‘Kendimiz teslim olduk arkadan kelepçelediler’
Gözaltına alınan isimlerden biri olan İstanbul eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün elleri arkadan kelepçeli olarak görüntülendi. Sağlık kontrolü için sabah saatlerinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen Atayün, “Teslim olduk arkadan kelepçelediler. Tamamen siyasi” diye tepki gösterdi. Yine Atayün’ün ağabeyi de twitter’dan kardeşinin avukatıyla birlikte teslim olmaya giderken fotoğrafını paylaşıp altına, “Avukatıyla birlikte yolcu ettik” yazdı.
17 Aralık’ta görevden alındı
ÖMER KÖSE: 7 Şubat’ta yaşanan MİT krizinden sonra Yurt Atayün’ün yerine terör müdürü olarak göreve getirilen Köse, daha önce Mali Şube’de müdür yardımcısı olarak görev almıştı. Daha sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevini sürdürürken yasa dışı kayıt tutmak ve fişlemek suçlamasıyla açığa alındı. 17 Aralık operasyonundan sonra TEM müdürlüğünden alındı ve polis okulunda görevlendirildi.
KCK operasyonunda müdür yardımcısıydı
HAYATİ BAŞDAĞ: Terörle Mücadele Eski Şube Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ, KCK, OdaTV ve Ergenekon davasının bazı dalgaları ile yasadışı sol örgütlere yönelik düzenlenen operasyonlara Yurt Atayün’ün yardımcısıydı. Yurt Atayün’ün görevden alınmasıyla o da görevinden alınıp pasif göreve çekildi.
‘Haram lokma yemedim’
Gözaltına alınan İstanbul eski Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürü olan ve daha sonra MİT’te Koordinatör Emniyet Müdürü olarak görevlendirilen Hayati Başdağ sağlık kontrolü için getirildiği hastanede kelepçelenmiş ellerini göstererek, “Haram lokma yemedim, en ufak kanun dışı işim yok” diye bağırdı. Başdağ 10 gün önce de MİT’teki görevinden alınmıştı.
‘17 Aralık’ı basına sızdırdı’
KAZIM AKSOY: 17 Aralık sonrası operasyonun merkezi olan dönemin Mali Şube Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olan Aksoy, üç emniyet amiri ve 6 polis ile açığa alınmıştı. Önce Gaziosmanpaşa İlçe emniyet müdürlüğüne oradan da polis okulunda görevlendirilen Aksoy ile polislerin operasyondan sonra çok sayıda görüntüyü basına ve internete sızdırdıkları öne sürülmüştü.
Gözaltını beklerken…
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları sonrasında görevden alınan ve ardından meslekten ihraç edilen eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakub Saygılı, kendisinin de gözaltına alınmayı beklediğini söyledi. Saygılı, “Gece yaklaşık 01:30 ve 02:00 gibi gelerek lojmanlardan bir grup görevlileri alıp götürdüler. Onların genel olarak terörle mücadele biriminde çalıştığını görüyoruz. Sabah saatlerinde ise istihbarat şubesinde çalışan görevlilere böyle bir uygulama yapıldığını görüyoruz. Bekliyoruz arkadaşlar gelsinler diye. Kahve sıcak” dedi. Ancak dün gün boyu gözaltına alınmadı.