Egzoz dumanında ısınan Suriyeli çocuklar dışında güvenlikli lüks villalarda yaşayan Suriyeliler de var. Savaştan kaçan ‘Beyaz Suriyeliler’ Sulukule’de kendilerine yeni bir hayat kurdu. Okulları, marketleri, lokantaları, berberleri hatta Suriyeli doktorların çalıştığı hastaneleri bile var.
İLKER AKGÜNGÖR – EMRE ESER / VATAN HABER MERKEZİ
Eskiden Romanların oturduğu, sokaklarından darbuka ve keman seslerinin yayıldığı Sulukule bir süredir ‘Küçük Suriye’ olarak anılıyor. Eski evlerin yıkılıp yerlerine villa yapılmasıyla bir anda lüks bir mahalleye dönüşen Sulukule ve çevresi artık Suriyelilere ait okulları, polikliniği, Arapça tabelalı marketleri, berberleri, aktarları, lokantaları ve hatta öğrenci yurtlarıyla Halep’in ya da Şam’ın bir mahallesinden farksız görünüyor. Fatih Belediyesi ile TOKİ işbirliğinin kentsel dönüşüm projesi olan Fatih Sulukule TOKİ Konutları’nın sokaklarında derdinizi neredeyse Türkçe anlatmak imkansız. Ya Türkçe bilen birisine ya da İngilizceye ihtiyacınız var. 577 konut ve 60 dükkandan oluşan sitede dolu villa sayısı 250 civarında. Burada hali vakti yerinde Suriyelilerin yaşadığı villalar ise 200’u buluyor.
Villaların önünde lüks arabalar
Sitede bulunan evlerin satış fiyatı 350 bin liradan başlayıp büyüklüklerine göre 900 bin liraya kadar çıkıyor. 2+1 daireler 1.500 liradan başlayan fiyatlarla kiralanıyor. Sulukule’ deki villaların önünde ya da garajında Suriye plakalı 4×4 cipler, lüks sedan otomobiller eksik olmuyor. Garajların içerisinde kendi vatanlarından getirdikleri ya da burada sonradan satın aldıkları arabalar dizilmiş bekliyor. Konutlarda oturan bir çok genç üniversite mezunu ve ülkesinde durumu iyi olan ailelerin çocukları. Hepsi dağılan ailelerinden koparak Türkiye savrulmuş. İçeride gezmeye başladığımızda ilk olarak karşımıza villaların arasında bir market çıkıyor. Daha sonra bir alt sokağa indiğimizde ise Suriyeliler tarafından işletilen yan yana dizilmiş berber, bakkal, lokanta ve aktar dükkanlarını görüyoruz.
“İstanbul’da yeni hayat”
Sokağın başındaki Hüda markete giriyoruz. İstanbul’da çeşitli işlerde çalıştıktan sonra babası ve kardeşiyle bir market açan Muhammed Da, bir bakkal veresiye defteri gösteriyor. Herhangi bir bakkal defterinden farksız olarak oradakilerin veresiye kayıtlarını tutuyor. Da, bize Suriyelilerin yaşadığı Sulukule’yi anlatıyor: ” Sulukule’de genelde geçmişte Türkiye ile iş yapan şirket sahipleri oturuyor. Bu kişilerin bazıları evleri aynı zamanda işleri yönetmek için home-ofis olarak da kullanıyor. Bu insanların Suriye’den kaçarken parasının belli bir bölümünü çıkarabildi. Bir çok evde 2-3 aile bir arada kalıyor. Bizim Suriye’de iki kırtasiye dükkanımız vardı. Savaş sırasında Esad’ın askerleri arabamda bomba olduğunu iddia ederek el koydular ve beni tutukladılar. Daha sonra iki dükkanımız yağmalandı. Evlerimiz ve arabalarımız satıldı ama parasını alamadık. Sahip olduğumuz her şeyi kaybettik. Şimdi burada yeni bir hayat kurmaya çalışıyoruz” diyor.
Villalar öğrenci yurdu olmuş
Bu villalarda yaşayan Suriyeli nüfusunun büyük bölümünü gençler oluşturuyor. Ailelerinden kopan 20’li yaşlardaki bir çok Suriyeli genç için bu evler artık birer yurt odasına dönmüş. Daire içinde yatak başına 300 lira kira ödüyorlar. Biz de 16 kişinin kaldığı 2+1 odalı bir eve konuk oluyoruz. İki odada 8’er ranza var. Ranzaların hemen altı ve yanı başında torbalar içinde eşyaları bulunuyor. Tek mutfak, tek banyo ve tuvalet yaşamı daha da zorlaştırıyor. 16 kişiden alınan aylık kira geliri ise tam 4 bin 800 lira.
Hayalleri Avrupa’ya kaçmak
Evde yaşayan gençlerin en genci 21, en yaşlısı 30 yaşında. Bir çoğunun ailesi Mısır ve Lübnan’a kaçmış. Ailesi Mısır’da olduğu halde vize alamayan bir genç vizenin çıkacağı günü umutla beklediğini anlatıyor. Hepsi ya üniversite mezunu ya da üniversite öğrencisiyken kaçmış. Ranzaların başında bol şekerli çayla sohbet ettiğimiz gençlerden Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu Amad Şavah (22), bilgisayar mühendisi Nour Seman (22) ve ekonomi okuyup Şam’da tenis koçluğu yapan Munzari Diyap (22), İstanbul’da hayatın çok pahalı olduğunu anlatıyor. Kiraların Suriyeliler geldikten sonra iki kat artığını söylüyorlar. Gençlerden Amad Şavah, “Buradaki arkadaşlarımızın çoğu kaçak olarak Avrupa’ya gitmek istiyor. Ancak bu da çok pahalı. Avrupa’ya yapılacak bir kaçak seyahat kişi başı 7-8 bin Euro’dan başlıyor” diye konuşuyor.
“Daha güvenli bir yaşam”
Halep’te müzisyen olan Mustafa Galjino (30), “Burada İstanbul’daki diğer Suriyelilere göre daha güvenli yaşıyoruz. Çoğumuz iş bulamıyor. Bulanlar ise ayda 600 liraya basit işlerde çalışabiliyor. Hasta olduğumuzda ya da ilaç aradığımızda işimiz çok zor. Ayağı kırılan bir arkadaşımızı çok zor tedavi ettirdik. Suriye’dekilerle telefonla görüşmek çok pahalı. Suriye’de internet bağlantısı olduğunda sosyal medyadan görüşebiliyoruz. Suriye’de kalanlar hala korku içinde yaşıyor. İnsanların sokaktaki kedi ve köpeklerle beslendiğini bile duyuyoruz. Bir kilo pirinç 100 dolar” diyor.
Hastaneleri var
Mahallede sadece Suriyelilerin işlettiği dükkanlar yok. Sitenin bulunduğu mahallenin 200 metre ötesinde Suriyeliler için açılan ve içinde yine Suriyeli doktor ve hemşirelerin çalıştığı bir hastane bulunuyor. Fatih’te 3 katlı bir binanın giriş katında yer alan hastane aslında bir poliklinikten hallice hizmet veriyor. Yaklaşık 5 doktor burada gelen hastaları tedavi ediyor. 4-5 odası bulunan polikliniğin içinde tahlillerin yapıldığı bir laboratuar, yine küçük tedaviler için kullanılan bir müdahale odası, ecza deposu ve doktorların hastalarla görüştüğü muayenehaneler bulunuyor.
Muayene 20 TL
Orada çalışan bir hemşire burayı Suriyeli doktorların vatandaşlarına yardım için kurduğunu anlatıyor. Detaylı olmayan kan ve idrar tahlilleri yapılıyor. Hasta başına 20 TL muayene ücreti alınıyor. Bir çok Suriyeli kendi dillerinde rahatsızlıklarını ifade edebildikleri için buraya geliyor. Doktorların yazdığı reçetelerdeki ilaç kliniğin ecza deposundan hastalara veriliyor. Merkezde tek yasak var onu da hemşire bize zayıf Türkçesiyle şöyle söylüyor: “Türk hastalara bakmıyoruz. Sadece Suriyeliler. Türklere tedavi yasak.”
Dönemi 300 liraya okul
Sulukule’nin hemen yakınında Suriyeli göçmenlerin çocuklarına eğitim veren 3 tane okul var. Fatih’te, İstanbul Akademi binasının 3. ve 4. katı Akademi İstanbul Suriye Okulu’na dönüştürülmüş. Öğleden önce dil merkezi olarak kullanılan binada öğleden sonra Fatih ve çevresinde yaşayan Suriyeliler eğitim alıyor. Yaklaşık 350 öğrenciye sahip okul öğrencilerden dönemlik 300 lira talep ediyor. Tamamen Suriye’den gelen öğretmenlerin çalıştığı okulda Suriye müfredatına göre eğitim veriliyor. Matematik, Fen Bilimleri, Arapça ve İngilizce en fazla gösterilen dersler arasında. Aynı okulun 300 metre ilerisinde başka bir binada ise Irak Uluslararası Okulu adında yeni bir okul açılmak üzere. Bu okul için 2 katlı bir bina kiralanmış. Bir diğer okul ise Suriye’den gelenlerin kurduğu bir dernek tarafından açılmış.
NOT: Haberin 18 Ocak 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/iste-istanbul-daki-beyaz-suriyeliler–718280-gundem/) okunabilir.