Kanal İstanbul’un resmi güzergahının açıklanmasıyla Küçükçekmece, Sazlıdere ve Durusu koridorunda arsa fiyatları yeniden hareketlendi ancak arsa sahipleri satışları durdurdu. Yapılan anlaşmalardan bile vazgeçiliyor. Kamulaştırılacağı belli olan yerlerde de gergin bir bekleyiş var. Bir emlakçı durumu şöyle özetliyor: “Ya amorti ya da büyük ikramiye çıkacak. Arazisi elinde kalan büyük kazanç sağlar. Kamulaştırılan muhtemelen kaybeder.”
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
Kanal İstanbul’un yapılacağı Küçükçekmece, Sazlıdere ve Durusu koridorunun resmi olarak açıklanmasının ardından bölgede arazi fiyatlarından, günlük yaşama kadar bir çok şey değişmeye başladı. İstanbul’un kuzeyinde hayvancılık ve tarımla geçinen köyler muhtemelen son ekimlerini yapıyor, hayvanlar son kez meralara götürülüyor. Bölgeye 3. Havalimanı’nın gelmesiyle tavan yapan fiyatlar Kanal İstanbul ile iyice uçuşa geçti. Arsa ve arazi satışları durdu. Arazi sahipleri önünü göremediği için beklerken, yapılan anlaşmalardan da vazgeçiliyor. Herkes proje için ilk somut adımın atılmasını bekliyor.
23 km2’lik alan kamulaştırılacak
Beş alternatif güzergahtan biri olan bu hat projenin önemli bir ayağı olan kamulaştırma göz önüne alınarak seçildi. Projenin geçeceği koridorda yaklaşık 824 bin kişi yaşıyor. Proje için yapılan ön çalışmaya göre yaklaşık 45 km uzunluğundaki Küçükçekmece, Sazlıdere, Durusu koridorunda yaklaşık 23 km2’lik bir alanın kamulaştırılması gerekecek. Belirlenen güzergâhın 8 km’si Küçükçekmece Gölü, 12 km’si Sazlıdere Barajı ve 1 km’si ise orman arazisinden geçiyor. Ön değerlendirme çalışmalarına göre bu hatta yalnızca Küçükçekmece ve Avcılar ilçeleri yerleşim alanlarının bir kısmı ile Baklalı-Terkos köylerinin araskalan dağınık halde bulunan yerleşimler ve yazlıklar kamulaştırılacak.
“Her proje fiyatı artırıyor”
Durusu’da emlakçılık yapan Şenol Toker (55) ile arazi işleriyle uğraşan (63) Rafet Metinkal, Kanal İstanbul yapımına başlayacağına hala tam olarak inanabilmiş değiller. Ancak iki yakın arkadaş bölgedeki değişimi şöyle anlatıyor: “Arsa fiyatları her yeni projede artıyor. Havalimanı projesi başlamadan arazilerin metrekaresi 10 ile 20 lira arasındaydı. 3. Havaalanı projesi başladığında metrekare fiyatları 300 ile 500 lira arasına yükseldi. Az orandaki imarlı arsaların metrekaresi ise 1.000 liradan başlıyor. Kanal İstanbul kapalı kutu. Ya amorti ya da büyük ikramiye çıkacak. Ama her halükarda vatandaşın elinde kalan arazi büyük kazanç getirir. Arazisi kamulaştırılan ise muhtemelen kaybeder. 3. Havaalanı için kamulaştırma geldiğinde bölgede bizim de parça parça arazilerimiz vardı. Devlet metrekaresine yaklaşık 100-120 lira verdi. Ancak ayın bölgenin hemen yanında imarsız arazilerin metrekare fiyatı 400-500 liradan başlıyor. Bizde konuyu yargıya taşıdık. Kamulaştırma bedeline itirazla ilgili davamızın mahkemesi devam ediyor.”
“Bir paket sigara parasına satıldı”
Baklalı Köyü’nde hayvancılık yapan Sedat Çakmak (45) arazi fiyatlarındaki kamulaştırmayla ilgili şöyle konuştu: “Kamulaştırmayı dün ilk kez duyduk. Baklalı Köyü’nün doğusunda yani kanalın içinde kalacak bölgede 14 dönüm arazim var. O bölgede tarım ile uğraşıyoruz. Arazi de arpa, buğday ve yulaf ekip biçiyoruz. Beş yıl sonra zenginlerin içinde oturacağız. Bütçemiz yetmezse 5 köy öteye gideceğiz. Dede mesleği olan hayvancılığı devam ettirmek istiyoruz. 200 koyunum var. 13 yaşında oğlum da benimle koyunları otlatmak için meraya geliyor. Eğer okumazsa o da hayvancılık yapacak. Sular altında kalacak 14 dönüm araziyi 1992’de 60 bin liraya aldım. O zamanlar arazinin metrekaresi bir sigara paketi fiyatınaydı. Devletin çiftçisini düşünmesi lazım. Devletin kestiği parmak acımaz ama bizi mağdur etmemeli.”
“Fiyat 10 kat artar”
Sedat Çakmak arazilerin durumu şöyle anlattı: “2000’lerin başında arazilerin metrekaresi 40 ile 60 lira arasındaydı. 3. Havalimanı’ndan sonra 300 ile 500 lira arasına çıktı. Geçen hafta Baklalı’dan bir arkadaş arazisinin m2’si için 350 liraya anlaştı. Bir hafta sonra başkası 400 lira verdi. Şimdi tüm köylüler arazisini satmak için Kanal İstanbul’u bekliyor. Tayakadın’da m2’si 1.500 liraya araziler var. Kanal inşaatı başladığında m2’si 500 lira eden arazilerimiz muhtemelen 5 bin liraya kadar çıkacak.”
Yazlıkçıların ‘vaha’sı da kamulaştırılacak
Baklalı Köyü’nden çıkıldığında yine kamulaştıracak arazi üzerinde kalan yazlıkçıların oluşturduğu yaklaşık 40 hanelik Karatepe Mahallesi bulunuyor. Mahallenin bir kaç yüz metre ilerisinde yapılan sondaj çalışmaları yeni sona ermiş. 36 yazlığın bulunduğu ikişer katlı müstakil evlerden oluşan yazlıkçılara ait mahallede her evin güzel bir bahçesi var. Mahallenin sakinleri meyve ve sebzesini burada yetiştiriyor. Küçük bir camisi, ağaçları ve yeşiliyle adeta İstanbul’un kıyısında bir huzur köyü. Şehrin karmaşasından ve gürültüsünden arınmış ancak şehrin tüm imkanlarına sadece 1 saat uzaklıkta bir vaha gibi duruyor.
“Devletimiz bizi gözetsin”
Karatepe mahallesinde yaşayan Muhammet Bilgin (65), “Buraya 1993’te geldik” diyerek anlatmaya başlıyor: “Devlete karşı çıkmak olmaz. Sondaj çalışmaları yeni bitti. Kamulaştırma geldiğinde takdiri ilahi neyse onu yapacağız. Ancak devletimizin de bizi gözetmesini istiyoruz. Burada toplam 36 haneyiz. Aşağı yukarı her birimizin 1.200-1.300 metrekare yeri var. Toplamda ise 46 dönüm araziye sahibiz. Bahçelerimizde sebze ve meyvelerimizi yetiştiriyoruz. Elbette buradan gitmek istemeyiz. Ancak gidin derlerse, ben Trabzonluyum bu saatten sonra artık memleketime dönerim.”
NOT: Haberin 17 Ocak 2018 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/ya-amorti-ya-da-buyuk-ikramiye-1135081-ekonomi/) okunabilir.