Irak’ta IŞİD’ten kaçarak bir süre mülteci kampında yaşayan iki Süryani ailenin yeni hayat umudu Ege’ye gömüldü. Kos Adası yakınlarında batan botta Steven Marzeena Marooki, eşi Slfanah, ablası Samah’la birlikte yaşları 3 ile 13 arasında iki çocuğu ve iki yeğeni hayatını kaybetti.
İLKER AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ
Ege Denizi artık IŞİD’ten kaçan Suriye ve Iraklı göçmenlerin umudunun söndüğü deniz haline geldi. Türkiye ve Yunanistan sahilleri her gün hayatını kaybeden insanlara tanıklık ediyor. Marooki ve Hanna ailelerinin de hayalleri ve umut yolculuğu Ege’ye gömüldü.
IŞİD’ten kaçtılar
Steven Marzeena Marooki, hamile karısı Slfanah ve oğulları Mark ile Musul yakınındaki Asuri halkının kutsal toprakları olan Ninova’nın çoğunlukla Hristiyanlar’ın yaşadığı yaklaşık 50 bin nüfuslu Karakuş kentinde fırıncılık yaparak yaşıyordu. IŞİD saldırısı sonrasında evlerini terk etmek zorunda kaldılar. IŞİD güçleri silahsız insanları şehir dışına kadar kovaladı. Marooki’ler ve ablasının gelin gittiği Hanna ailesi mecburen Erbil’e kaçtı.
Günde bir şişe süt, bir kase pirinç
Erbil’de Süryani Cemaati’nin yardımlarıyla bir süre ayakta kalan aileler bir mülteci kampına yerleşti. Steven’in hamile olan eşi Slfanah Sami kampta ailenin yeni üyesi kızları Enjy’i doğurdu. Ancak kamp şartları ve azalan gıda yardımı nedeniyle aile çok zor şartlar altında hayatını sürdürüyordu. Biri bebek iki cocuğun bulunduğu aile, günde 1 şişe süt ve bir kase pirinçle yaşamını sürdürmeye çalıştı. Ancak baba Steven çalışacak iş de bulamayınca yeni bir hayat için kararını verdi. Yakınlarının anlattıklarına göre Erbil’de kendilerini Yunanistan’a geçirecek, ‘gangster tipli’ Suriyeli bazı adamlarla tanıştı. İnsan tacirleri yaklaşık 14 bin dolara tüm aileyi Yunanistan’ın Kos Adası’na geçireceğini söyledi. Ellerindeki tüm parayı kaçakçılara verdiler.
Kos’a yarım mil kala…
Steven Marooki ablası ve çocuklarını da yanhna alarak Erbil’den Türkiye’ye geçti. Tek umutları bir an önce Avrupa’daki akrabalarının yanına gidebilmekti. Bunun için bir çok mültecinin denize açıldığı Bodrum’a geldiler. 17 Kasım Salı gecesi anlaştıkları insan tacirlerinin verdiği son derece yıpranmış bir sürat botuyla Ege’ye açılan 18 kişinin umut yolculuğu Kos’a yarım mil kala alabora olunca sona erdi. Kazada bottakilerden 4 çocuk, 4 kadın ve bir erkek hayatını kaybetti. Bir çocuk kayboldu. 7 kişi ise Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince kurtarıldı.
Arjantinli Montan kurtarmaya çalıştı
Gün ışıdığında felaketin boyutu da ortaya çıktı. Ege’de göçmen nöbeti tutan Arjantinli cankurtaran Nicholas Migueiz Montan’ın da kurtarmaya çalıştığı Marooki Ailesi’nin tamamı Ege’de hayatını kaybetmişti. Baba Steven Marzeena Marooki (31), eşi Slfanah Sami (26) oğlu Mark (7), ablası Samah (32) ile yeğenleri Haneen Salim Hanna (13) ve 7 yaşındaki Marvin Salim Hanna’nın cesetleri bulundu. Steven’ın 3 yaşındaki kızı Enjy’nin cesedine ise tüm aramalara rağmen ulaşılamadı. Kos Adası’na çıkarılan cenazelerin Erbil’e getirilip gömülebilmesi için Avrupa ve Amerika’daki Süryani cemaati aralarında para topladı. Aileyi Kos’a geçireceğini vaat eden 28 yaşındaki Suriyeli kaçakçı ise Yunan Polisi’nce tutuklandı.
“Hristiyanlar terk ediyor”
VATAN’ın konuştuğu insan hakları aktivisti Süryani avukat Erkan Metin, “Özellikle Hristiyanlar büyük bir göç altında ve bölgede gelecek görmüyorlar. Biz dağınık bir halkız. Herkesin Avrupa ve Amerika’da yakınları var. İnsanlarımız Türkiye’yi bir ara istasyon olarak görüyor. Kaçan herkes Avrupa’da yaşayan yaklaşık 500 bin Süryani’nin yanına gitmeye çalışıyor. Sahte pasaportla uçağa binmeye çalışanlar yakalandığı için deniz yoluyla kaçıyorlar. İnsan tacirleri ise resmen katliam yapıyor. Her gün yeni Aylan bebekler ölüyor” dedi.
NOT: Haberin 23 Kasım 2015 tarihli Vatan Gazetesi’nde yayınlanan hali buradan (http://www.gazetevatan.com/yeni-hayat-umudu-ege-ye-gomuldu–887093-gundem/) okunabilir.